ilişkiler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ilişkiler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Nisan 2010 Cuma

ÇEKİK GÖZLÜ YAKIŞIKLILAR



Aşk benden uzak olsun dedim. Büyük konuşmamak lazımmış! Tadanobu Asano'ya çok fena aşık oldum. Ondan size daha sonra bahsedeceğim. Şimdilik son çekik gözlü aşkım olduğunu bilmeniz yeterli.



Çekik gözlü adamları dönem dönem çekici bulurum. Sanırım çekik gözlü olmasada onlara en çok benzeyen adam olarak Johnny Depp 'i söyleyebilirim.Onu ilk 21 Jump Street de fark etmiştim. Çocuktum ama uyumaz 21. sokağın başlamasını beklerdim.







Nasıl unuturum bir de Keanu Reeves var. Bill & Ted's Excellent Adventure filminde fark etmiştim onu. Çok eğlenceli ama salak saçma bir şeydi . O filmi izlerken tek farkkettiğim Keanu idi :).






Sanırım ondan bir sonraki çekik gözlüm Mark Dacascos idi. Only the Strong filminde tutulmuştum. Capoeira ile tanıştırmış idi bizi. Diğer filmlerini beğenmesemde tek filmi ile adama aşık olmuştum.


Tam büyüdüm çekik gözlüler devri bitti derken Lost izlemeye başladım. Millet Sawyer'a, Jack'e hasta olurken ben Jin abiye hasta oldum. Nam-ı diğer Daniel Dae Kim. Şimdi bana bakıp ''Lost daki tek çekik gözlü jin mi?'', ''Bak orada ölüleri gören adam Miles var ya'' demeyin! Her gördüğüm çekik gözlüyü hoş bulmuyorum. Ken Leung çekici bulduğum çekik gözlüler sınıfına girmiyor.



Tam Lost bitti, çekik gözlü devri kapanıyor diyordum ki ; Lost'un yapımcıları yeni bir dizi sürdüler piyasaya Flashforward. John cho 'nun canlandırdığı flashforward karakter Demetri Noh da çekici bulduğum çekik gözlüler arasına girdi.




Ve son aşkım, sadece yakışıklı ,çekici değil iyi bir oyuncu da aynı zamanda Tadanobu Asano ondan size çok yakında detaylıca bahsedeceğim....

Sizin çekici bulduğunuz çekik gözlüler var mı ?

24 Mart 2010 Çarşamba

AŞK


Feromenlerin etkisi ile iki insan arasında oluşan kimyasal tepkime mi , yada ebeveyn sevgisinin yerini doldurmaya çalışma çabamız mı, belki de ölümsüzlüğe ulaşmak için üremeye çalışmamız.

Aslında kaynağının ne olduğu tartışılsa da etkisini hastalıklara benzetsek de ,geçici delilik durumu desek de hepimiz hayatımız da en az bir kere aşık olmak isteriz. Aşk bence insanın kendi bireyselliğinden gönüllü olarak vazgeçme durumudur.


Aşk, tek kişilik bir duygu durumunu iki kişiyle yaşıyormuşuz sanmaktır.

Aşık insanın yaptıklarından sorumlu tutulmaması gerekir. Ne de olsa aşk geçici de olsa bir delilik durumudur.

Aşık kişi aşk nesnesi olan kişi olmadan yaşamayacağını sanmaktır. O ,yanında yokken bile yaşanan her şeyi onunla yaşamaktır. Onunla paylaşmak istemektir. En çok ona kızmaktır en çok onun sizi acıtma potansiyeli vardır.

Çünkü en çok onu önemsersiniz. Size yan bakması bile verilebilecek en ağır cezalardan biridir.


Her gün yeni bir şeyler öğreniyorum. İdealist ben aşk her şeyden önce güvendir, saygıdır der iken, şimdiki ben, aşk ,gözleri kapalı bir ipin üstünde yürüdüğünü bilsen de karşındaki insan o ipin üzerinde yürü diyorsa yürümektir diyor.

Aşk da ne güven, ne de saygı lazım gibi geliyor. Bir ilişkinin sürmesi için güven ve saygı lazım. Ama aşk için kafandaki adamı yada kadını seviyor olduğunu düşünmek ve ne şekilde olursa olsun onunla yaşamak için ,birlikte nefes almak için, her şeyi yapmak, hiç kimseyi umursamamak toplumsal değerler, ahlaki değerler ne varsa hiçe saymak gibi geliyor.

Bir taraftan acı çekmek ,bir taraftan o acılardan zevk almak. Bir tarafta dibe vurmak ,diğer taraftan bulutların üzerinde yürümek .


İnsan ,yaptığı bir hareket,söylediği bir söz yüzünden kendine kızabilir,ama yaşadığı bir duygu yüzünden kızamaz, çünkü duygularımız üzerinde hiçbir gücümüz yoktur.

Kadın Patron Olduğunda

Efsanevi mucit, “ kadınlar tarafından yeni çalışma alanlarının edinilmesi ” ve “ kademeli olarak liderlik gaspı ” nı öngörüyor. Mühendis, fi...