24 Mart 2010 Çarşamba

AŞK


Feromenlerin etkisi ile iki insan arasında oluşan kimyasal tepkime mi , yada ebeveyn sevgisinin yerini doldurmaya çalışma çabamız mı, belki de ölümsüzlüğe ulaşmak için üremeye çalışmamız.

Aslında kaynağının ne olduğu tartışılsa da etkisini hastalıklara benzetsek de ,geçici delilik durumu desek de hepimiz hayatımız da en az bir kere aşık olmak isteriz. Aşk bence insanın kendi bireyselliğinden gönüllü olarak vazgeçme durumudur.


Aşk, tek kişilik bir duygu durumunu iki kişiyle yaşıyormuşuz sanmaktır.

Aşık insanın yaptıklarından sorumlu tutulmaması gerekir. Ne de olsa aşk geçici de olsa bir delilik durumudur.

Aşık kişi aşk nesnesi olan kişi olmadan yaşamayacağını sanmaktır. O ,yanında yokken bile yaşanan her şeyi onunla yaşamaktır. Onunla paylaşmak istemektir. En çok ona kızmaktır en çok onun sizi acıtma potansiyeli vardır.

Çünkü en çok onu önemsersiniz. Size yan bakması bile verilebilecek en ağır cezalardan biridir.


Her gün yeni bir şeyler öğreniyorum. İdealist ben aşk her şeyden önce güvendir, saygıdır der iken, şimdiki ben, aşk ,gözleri kapalı bir ipin üstünde yürüdüğünü bilsen de karşındaki insan o ipin üzerinde yürü diyorsa yürümektir diyor.

Aşk da ne güven, ne de saygı lazım gibi geliyor. Bir ilişkinin sürmesi için güven ve saygı lazım. Ama aşk için kafandaki adamı yada kadını seviyor olduğunu düşünmek ve ne şekilde olursa olsun onunla yaşamak için ,birlikte nefes almak için, her şeyi yapmak, hiç kimseyi umursamamak toplumsal değerler, ahlaki değerler ne varsa hiçe saymak gibi geliyor.

Bir taraftan acı çekmek ,bir taraftan o acılardan zevk almak. Bir tarafta dibe vurmak ,diğer taraftan bulutların üzerinde yürümek .


İnsan ,yaptığı bir hareket,söylediği bir söz yüzünden kendine kızabilir,ama yaşadığı bir duygu yüzünden kızamaz, çünkü duygularımız üzerinde hiçbir gücümüz yoktur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kadın Patron Olduğunda

Efsanevi mucit, “ kadınlar tarafından yeni çalışma alanlarının edinilmesi ” ve “ kademeli olarak liderlik gaspı ” nı öngörüyor. Mühendis, fi...