cilt etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
cilt etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Nisan 2010 Cumartesi

DR. PERRICONE DEN GÜZELLİK VE SAĞLIK SIRLARI

Kitapçı gezmeyi çok seviyorum. Dr.Perricone ile de Remzi Kitabevinde dolaşırken tanıştım. Tabi ki kendisi ile değil kitabı ve söyledikleriyle tanıştım :)


Temel olarak hücre iltihaplanmasının yaşlanmaya neden olduğuna inanıyor Dr.Perricone. Bu iltihaplanmayı azaltmak ve engellemek genç kalmayı ve sağlıklı olmayı sağlayacak. Yani tüm hücreleriniz sağlıklı ise sizde genç ve güzelsiniz. Güzellik içten gelen bir ışıltı.(Hala kremlerede inanıyorum ama sağlıksız bir bedene hiç bir kremin iyi geleceğini düşünmüyorum.)

Hollywood’da oldukça popüler bir doktor Dr.Perricone hayranları arasında Cate Blanchett, Kim Cattrall, Uma Thurman ve Julia Roberts' ı sayabiliriz.

Sizlerle de bilgilerimi paylaşayım istedim. Beni tanıyanlar bilir 140 yaşına kadar sağlıklı ve güzel yaşamayı ve yaşlanmayı planlıyorum. Bu yazıda Perricorne’dan öğrendiklerimi çok özet bir halde sizler ile paylaşacağım.





DR. PERRICONE’UN YAŞLANMANIN EFLAMATUAR TEORİSİ


1-SERBEST RADİKAL HASARI + ENFLAMASYON = HÜCRE BOZULMASI = YAŞLANMA

Yukarıdaki basit eşleşme güzellik ve sağlık için Dr. Perricone’un reçetesinin temel taşıdır. Buna göre hücresel bozulmayı önleyerek, yaşlanma sürecini kökten frenlemek esastır.
Bunu nasıl yaparız?

Öncelikle, serbest radikal veya oksidatif zararları önleyerek veya sınırlandırılarak. Eksik elektronlu oksijenler serbest radikallerdir. Stabil değildir ve reaktiftirler; eksik elektronlarının yerini doldurmak için spiral bir düşüş yaratarak sağlıklı hücreden elektron çalarlar.

Serbest radikaller, nefes alma, yiyeceklerin sindirilmesi gibi normal fizyolojik fonksiyonlarla doğal yollardan üretilse de bunlar, UV hasarı, şeker açısından yüksek bir diyette, sigara içmekle gelen, stresle ve vücuda saldıran kirlilikle oluşan serbest radikallerin verdiği yoğun zarardan uzaktır.
Serbest radikal, savunma mekanizmasının ilk aşamasına saldırdığında, hücre plazma membranı, arachidonic asit salarak kendini korur. Bu tam olarak bozulana dek, hücre içinde enflamasyona neden olur.

Serbest radikalin bu kombine gücü, “çifte yıkım” olarak bilinen enflamasyon yapıcı ve harap edici etki oradaki ve ondan ötedeki hücrelere saldırarak büyük hasar verir. Hormon reseptörleri ve sinir taşıyıcılar tehlikeye atılır. Hücrenin çöp sindirme kabiliyeti bozulur, bu da nem kaybına neden olan tuz birikimine sebep olur. Vücutta DNA ve RNA bozulur. Kolajen ve elastin kırışıklık formuna girerek hasar görür. Bu hücre bozulması, vücudun kontrol dışına çıkmasına, hastalıklara ve yaşlanmaya neden olur.



ANTİOKSİDANLAR + ENFLAMASYON ÖNLEYİCİLER = HÜCRE YENİLENMESİ

Antioksidanlar tıpkı bir paspas gibi, serbest radikalleri yakalayıp kaldırarak, onların hücre elektronlarını çalmasını engelleyerek oksidatif zararı önler ve oluşmuş zararın da geri döndürülmesine yardımcı olur. Antioksidan özelliklerine sahip olan birçok besin de doğal enflamasyon önleyici olarak rol oynar. Hepsi birlikte, hücresel seviyede “çifte yıkım” etkisine karşı mücadele eder, vücudu kuvvetlendirir ve yaşlanma sürecini yavaşlatır.


2- SESSİZ ENFLAMASYON

Vücudumuzun strese verdiği tepki



3- GLİKASYON

Şeker ve vücudumuzda şekere dönüşen karbonhidratlı gıdaların hücrelerimize ve vücudumuza verdiği hasardır.








DMAE

DMAE ( Dimetil amino etanol) doğal olarak oluşan, önemli ölçüde anti-aging, ve enflamasyon önleyici özellikte olan bir maddedir. DMAE insanların sinir dokusunda, belirli deniz ürünlerinde özellikle somon balığında bulunur. Sinir hücrelerinin birbiri ile etkileşimini sağlar ve daha da önemlisi kasların uyanması ve anlaşması için gerekli olan sinir- kas arası haberleşmeyi sağlar. Yaşlandığımızda, kaslar diriliğini ve gerginliğini kaybeder, vücut ve yüz, genç ve diri bir görünüm için DMAE’ye ihtiyaç duyar.



Alfa Lipoik Asit –/ İnce çizgiler, kırışıklıklar, cilt kusurları ve genişlemiş gözenekler için önerilir

Serbest radikallerin hasarlarına karşı ilk savunma hattı, vücutta bulunan ve alfa lipoik asit (ALA) olarak bilinen bir bileşiğe aittir.ALA en güçlü anti-aging antioksidan ve kullanılır enflamasyon önleyicilerden biridir. Dr. Perricone onu geniş kullanım alanına sahip olduğundan evrensel bir antioksidan olarak değerlendirir. Bölgesel uygulamalar için uygun konsantrasyondaki, ALA cilt kusurları için tam olarak bir silgi gibi rol oynar.



Vitamin C Ester – / Derin kırışıklıklar, sıkılık kaybı, doku değişimi ve solgunluk için önerilir


C vitamini güçlü bir antioksidan ve enflamasyon önleyicidir ama stabil değildir ve kolayca cilt içine absorbe olmaz. C vitaminini bağlamak için Ester bağı kullanır ve formülündeki patentli C vitamini esterini oluşturmak için palmiye ağacı yağı kullanır. Stabil ve tahriş etmeyen özellikte olması ve kolaylıkla cilde nüfuz edilebilmesi için, yağ ve suda çözülebilir. Kolajen ve elastin üretimini uyarır, cildi sıkılaştırır, toparlar, renklendirir ve parlatır.



NÖROPEPTİTLER - / Sonuçları yoğunlaştırmak ve hızlandırmak, cilt bakımını geliştirmek için önerilir.


Yaşlandığımızda, tahrip olmuş cilt hücreleri hissiz olmaya başlar. Bu aşamada, cilt aktif içeriklerin yararlarından faydalanmaya elverişli değildir. Nöropeptitler tıpkı bağlantı kablosu gibi içeriğin emilimini sağlar. Hücrelerin arasındaki iletişimi arttırarak tedaviyi kabul eder ve iyileştirir.


OLIVE OIL POLYPHENOLS – ZEYTİNYAĞI POLİFENOLLERİ / Koruyucu cilt bakım tedavisinde ilk adım olarak önerilir. Hassas ve tahriş olmuş ciltler için idealdir.


Halis zeytinyağında bulunan, zeytinyağı polifenolleri, önemli antioksidanlar içerirler ve enflamasyon önleyicidirler. Zeytinyağı polifenol gruplarının en güçlü üyesi hidroksitirosoldür. Tahriş etkisi yaratmadan, anti-aging yararları cilde taşıyabilir, hassas cilt için ideal bir terapidir. Zeytinyağı, aynı zamanda nazik ve yumuşatıcı özellikleriyle besleyen ve cildi nemlendiren, süper bir yumuşatıcı olan oleik asitçe de zengindir.



Dr.Perricorne un kitaplarını okumaya başladıktan sonra balığa delice bir önem verdiğini fark ettim.

Balığın bu kadar önemli olmasının nedeni içerdiği omega 3 yağ asitleri idi. Dr.Perricone haftada 5-6 öğün balık yemeyi öneriyor. Hatta kendi kahvaltı tabağında somon olduğunu kitaplarında anlatıyor.

Bu kadar fazla somon tüketmeyi istesem bile beceremeyeceğimi anladım. Eczacı arkadaşım Gürkan daha önce cildin güzel olsun istiyorsan balık yağı tabletleri kullan demişti. Bende balık yağı tabletlerine başladım. Her öğün 1000 mg balık yağı tabletlerinden içiyorum. Yani günde 3000 mg balık yağı tüketiyorum.

Omega-3 nedir?

"Omega-3 vücut tarafından yapılamayan ve dışarıdan yiyeceklerle alınması gereken doymamış yağ asitlerinden biridir ve kendi içinde de EPA ve DHA olarak ikiye ayrılmaktadır."

Omega-3 yağ asitleri sayesinde:


* trigliseridler ve kolesterol düşer, böylece damar tıkanıkları ve buna bağlı kalp hastalıkları, kalp krizi ve felç riski azalır.

* bağışıklık sistemi güçlenir

* kansere karşı koruma sağlanır

* beyin, retina, sperm, cilt hücreleri güçlenir

* insülin kullanımını artar (şeker hastalığı için faydalı)

* kanı inceltir ve akışını kolaylaştırır, kanın pıhtılaşmasını önler

* iltihap önleyici etkisiyle romatizmal hastalıklara karşı koruma sağlar

Kadın Patron Olduğunda

Efsanevi mucit, “ kadınlar tarafından yeni çalışma alanlarının edinilmesi ” ve “ kademeli olarak liderlik gaspı ” nı öngörüyor. Mühendis, fi...