30 Mart 2010 Salı

EVA GREEN DÖNEMİ


Zaman zaman bir oyuncu yada yönetmene saplanırım. Gül, bu dönemlerimi o oyuncu yada yönetmenlerin adını vererek anımsar.

Aramızda bir olaydan bahsediyoruzdur, ''O senin Kim Ki Duk zamanında idi'' veya ''Sen o ara Hugh Jackman dönemindeydin '' der. Sanırım bu ara için Eva Green dönemimdeyiz diyebiliriz. Ardı arkasına onun filmlerini izlerken buluyorum kendimi.


Onu ilk farkettiğim film James bond filmlerinden biri Casino Royale idi. 5. Fransız Bond kızı olarak geçiyor. Farketmiştim farketmesine ama peşine düşmemiştim.Sanırım o filmde Eva Green benim için güzel bir kız idi . O kadar.



Cracks filmi ile peşine düştüm.

O filmden sonra tırnaklerımı kırmızıya boyadım.

Eva Green Craks ile sadece güzel değil yetenekli bir oyuncu da olduğunu gösterdi bana. Artık aktrist. Oyuncu benim gözümde büyüleyici bir oyuncu. O kadar iyi oynamış ki bir yanda hayran olurken, diğer yanda nefret ettirdi karakterinden.

The Dreamers'ı hemen ardından izledim. Tarza aşık oldum. Bertulucci'nin de kafası benimki gibi işliyor belki de diye düşündüm. Bir çağrışım beyinde bir filmi getiriyor. Belki bende bir düşkuranım. Hayalciyim. Büyüledi çağrışımlar ve ardından gelen film kareleri. Tüm gün doğal hayatımda ben böyleyim . Biri bir şey söylüyor aklıma bir görüntü yada söz geliyor. Bu sürekli olan bir şey. Sanki hayatım bir çok filmin bir kolajı. Henüz sonu bilimiyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kadın Patron Olduğunda

Efsanevi mucit, “ kadınlar tarafından yeni çalışma alanlarının edinilmesi ” ve “ kademeli olarak liderlik gaspı ” nı öngörüyor. Mühendis, fi...